Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz "Aziz Milletimizin Aklıyla Dalga Geçmesinler"

Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz "Aziz Milletimizin Aklıyla Dalga Geçmesinler"

Asayiş Yayın: 06 Aralık 2021 - Pazartesi - Güncelleme: 06.12.2021 17:39:17
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
624 okunma
Google News
Ak Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz TBMM’inde bir basın açıklaması yaptı.
 
Yılmaz, yaptığı açıklamada;
“5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim kanununda yapılan değişiklikler ile kadınların ilk defa oy kullanmasının ve aday olabilmelerinin önü açılmıştır.  Bu Kanun ile birlikte Türkiye, Fransa, İtalya, Belçika ve İsviçre gibi ülkelerden daha önce kadınlara oy hakkı tanıyan ülke olmuştur.  5 Aralık tarihi bu düzenleme ile her yıl Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaya başlamıştır.  Vesile  ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir kadın milletvekili olarak, bizi bu hakka 87 yıl önce kavuşturan Atatürk'ü saygı, şükran ve rahmetle anıyorum.
 Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu bu vizyonun,  maalesef ondan sonra gelen vesayetçi zihinler tarafından devam ettirilmediğini görüyoruz. Vesayetçiler kadınlarımızı kılık  kıyafetlerine  göre ayırdılar.  Seçilme hakkı başta olmak üzere kadınlarımızı anayasal haklarından mahrum bıraktılar. Lafta demokrasiyi ve eşitliği kimseye bırakmayanlar, kamusal alanda  olduğu  gibi, siyasette de başörtülü  kadınlarımıza  tahammül edememişlerdir.
2013  yılında  ilk  defa  kadın  milletvekilleri  başörtülü  olarak  TBMM’ye girdiklerinde,  kendilerini eğitimli ve seçkin zümre olarak isimlendirip, geçmişte halkın kılık kıyafetleriyle ilgili kararlarını acımasız ve sert bir şekilde tatbik edenler ve  2  Mayıs 1999’da Merve Kavakçı’ya yemin ettirmeyenler  tarafından,  yine protesto  edilmiştir.  Kadın  üzerinden  siyasi  rant  peşinde  koşan  bu  kesim, amaçlarının  kadınlarla  birlikte  siyaset  yapmak  olmadığını,  kadınların  kılık kıyafetleri üzerinden siyaset yapmak olduğunu kanıtlamışlardır.
Atatürk’ün vefatından  sonra  yaklaşık  60  yıl  boyunca  kadınlarımızın parlamentodaki  temsil  oranı  hiçbir  zaman  yüze  4’ü aşmamıştır.  Ülkemize, milletimize  ve kadınlarımızın Kurtuluş Savaşı'nda verdiği şanlı mücadeleye asla yakışmayan bu tablo, AK Parti’nin iktidara gelmesi ile değiştirilmiştir. 2002 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 24, temsil oranı yüzde 4,4 iken, 2007'de bu sayı  50'ye temsil oranı da yüzde 9,1 e yükselmiştir.  12  Haziran  2011  genel seçimlerinde bu sayı 79’a çıkmış, temsil oranı da yüzde 14,4’ü bulmuştur. 7
Haziran 2015 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 98’e, temsil oranı yüzde 17,82’ye çıkmıştır. 24 Haziran 2018'de yapılan genel seçimlerde kadın milletvekili
sayısı 101 olmuştur. Her  ne  kadar  kadınlar, seçme  ve  seçilme  hakkını  1934  yılında  elde
etmişlerse de, haklarını  özgürce  kullanmaya  AK  Parti  ile  başlamışlardır. Kadınlarımızın siyasete ve  sosyal hayata katılım mücadelesinde elde ettikleri başarıların çoğunun altında AK Parti imzası vardır.  Kadın hakları konusunda AK Parti döneminde yapılanları burada saymakla bitiremeyiz.
30  Kasım'da Türkiye  Büyük  Millet  Meclisi  Genel  Kurulu’nda CHP'nin gündeme  getirdiği, seçim listelerinde %50 kadın kotası yasa teklifini de samimi bulmuyorum.  Bu konuda samimi olsalardı yasaya gerek kalmadan örnek olmak adına önce kendileri uygulardı. Şu an buna yasal bir engeli yok. CHP isterse her zaman  bu  kotayı  uygulayabilir. Kaldı  ki  biz  Parti  olarak  kendimizi  %50  ile sınırlamak zorunda  da değiliz.  Belki  de  kadın temsilinin  daha fazla olacağı zamanlar olacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde mevcut 101 kadın milletvekilinden 54’ü AK Parti'den olup temsil oranı yüzde 18,88; 16’sı CHP’den olup temsil oranı yüzde 11,85’tir.  Görüleceği üzere CHP bu konuda hiçbir zaman samimi olmamış ve olmayacak,  kadın hakları konusunu da tıpkı Atatürk konusu  gibi,  siyasi  rant malzemesi olarak kullanmaya devam edecektir.
Netice  olarak, biz muhalefet  gibi  kadın  hakları  üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışmıyor, hiçbir zaman ayrım yapmadan gerçek anlamda hak ve özgürlüklerine kavuşturabilmek için çalışıyoruz.  Önümüzdeki dönemlerde  de başta şiddet olmak üzere,  kadınlarımızın sorunlarını  çözerek,  çalışmaya devam edeceğiz.
Mersin Milletvekili olarak bu arada geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleşen muhalefetin Mersin mitingine değinmek istiyorum.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu terör sevici ve destekçisi Selahattin Demirtaş'ın ortak miting çağrısını emir addetmiş,  aynı gün miting kararı aldığını  ve  ilkini Mersin'de yapacaklarını duyurmuştu.  Bunun üzerine sırf Recep Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin zihniyeti ve motivasyonuyla bir araya gelen 7 benzemez parti canhıraş bir çaba ile hemen hemen bütün illerden taşıma ile insan toplayarak miting yapmıştır.
Elbette burada Mersin'in ilk şehir olarak seçilmesi de tesadüf değildir. Son genel seçimlerde ve yerel seçimlerde de zaten CHP, HDP, İP, Saadet ve Demokrat Parti’nin birbirine geçtiğini, birbirlerine destek istediklerini gördük. Netice olarak oradaki hazirunun en az yüzde sekseni dışarıdan taşıma ile getirildi.  Değerli hemşerilerimin ve Aziz milletimizin aklıyla dalga geçmesinler. Bu aziz millet kimin kendisini aldatıp oyaladığını, kimin gayri milli olduğunu kimin gerçekten kendisi ve  ülkesi için mücadele ettiğini,  bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da kendisini yarınlara güven ve huzurla kimin çıkaracağını bilecek kadar ferasetlidir.” İfadelerini kullandı.
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.