Borçlanma Konusunda Bu Kadar Naz Neden?

Borçlanma Konusunda Bu Kadar Naz Neden?
Mersin Büyükşehir Belediyesinde hizmetlerin yürütülmesi için Vahap Seçer 349 milyon 500 bin liralık borçlanma istiyor.
Ne zamandır bu borçlanmayı isteyip duruyor. Araya İstanbul seçimleri girdi. Borçlanma konusu seçim sonunda getirilir dendi.
Bu süre zarfında bu konu ilgili komisyonlarda görüşülüp durdu. Yine bu süre zarfında bir takım özel görüşmeler yapılmış mıdır? Büyük ihtimalle yapılmıştır.
Meclis toplantılarında bu konuya bağlantılı olarak geçmiş dönemin hesabının sorulması istenmekte. Sanki “geçmişin hesabını sorun biz de size borçlanmayı verelim” havası estirilmekte. Bunu meclis toplantılarına katılan biri olarak hissetmekteyim.
Benim anlamadığım konu şu;
Yahu arkadaş Ak Parti ve MHP isterlerse Ankara’dan gerekli araştırmayı yapacak yetkilileri Mersin’e getirtecek güçteler. Neyin derdini yaşıyorlar bunu anlamak mümkün değil. Varsa elinizde bir bilgi belge yollayın Ankara'ya, Ankara gereğini yapsın. Ama elinizde birşey yok ise de enerjinizi başka projelere verin. Zaten her belediye sürekli müfettişler tarafından denetlenmekte. Şimdiye kadar birşey bulmuş olsalardı zaten gerekli soruşturma ve yargı süreci çoktan başlamıştı.
Bakın MESKİ borçlanması konusunda Ak Parti ve MHP’nin sıraladıkları gerekçeler bence yerindeydi.
Şeffaf olmak gerekirse MESKİ’nin ilk önce dışarıdaki borçlarını toplama yoluna gitmesi gerektiği söylendiğinde gerçekten mantıklı buldum.
Ancak Büyükşehir Belediyesinin borçlanma konusu artık kabak tadı vermeye başladı.
Ya vereceğiz deyin ya da vermeyeceğiz.
Konu bu kadar basit.
Vermeyecekseniz de zaten bir şekilde bu Belediye hizmetlerine devam etmeye çalışacaktır.
Ama başarılı olur ama olmaz. Buna da vatandaş sandıkta karar verir.
Ancak bu süreçte para sıkıntısı çeken Büyükşehirde işçi çıkışları artarsa işte o zaman kimsenin sesi çıkmasın. Öte yandan Vahap Seçer para yok deyip çıkarttığı işçilerin yerine başkalarını işe alırsa o zamanda haklı tepkiler olacaktır.
Şöyle uzaktan seyredince o kadar ters siyasi ilişkiler göze çarpıyor ki.
Meclis üyelerini aday yapan siyasi partilerin denetimlerini elden bırakmamasını tavsiye ediyorum.
Kulağıma gelen bazı konular var.
Kimi belediye meclis üyeleri şahıslarına ait arsaları değerlendirmek için bazı Belediye Başkanlarının peşinden ayrılmadıkları söylenmekte.
Vatandaş şahsı işlerinizi takip edesiniz diye sizi meclis üyesi seçmedi.
Öte yandan hesap sorulması konusunda Tarsus Belediye Başkanının şahsının da hissesi olduğu evini belediye imkanları kullanılarak tel örgüyle çevrilmesi ve ardından sökülme olayını gündeme taşıdık. Ama ne hikmetse ne Ak Parti ne de MHP meclis üyeleri bu konu hakkında Tarsus Belediye Başkanına meclis toplantılarında tek bir soru soramadılar. Her şey ispatlı olduğu halde bu sorunun sorulmaması da akıllarda soru işareti oluşturmaktadır ister istemez.
Sonuç itibari ile bu borçlanma konusunda şu nazlanma olayını bir kenara bırakın derim.
Ya verin ya da vermeyin.
Fazla naz aşık usandırır.
Ortada bir pazarlık dönüyorsa da bu pazarlığın saklığı kalmayacağını herkes bilmelidir.
Bu konuda da Vahap Seçer’in açıklama yapması beklenmektedir.