Acı Kahve
Hilmi Dolaşmaz
hilmi@tarsusmerhabagazetesi.com -Eskiden ne derlerdi.
Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Peki, içen kır yıl yaşamazsa ne olur.
Acı kahvede beraber ölür.
Peki, bir bardak çayın hatırı yok mu?
İşte ondan bahsedeni görmedim.
Mesela biri ziyaretinize gelir.
Tarsus’ta ilk defa misafire çay içermisin teklifi yapılır.
Tarsus’ta adettir.
Çay içer misin veya içer misiniz?
Misafir ister istemez çay içer.
Eskiden Tarsus’un ayranı da meşhurdu.
Bazı arastalarda (çarşıda) seyyar ayrancılar vardı.
Birçok esnaf ekmek alır ayranla ekmek yerlerdi.
Tarsus’ta bazı gelenekler ortadan adeta kalktı.
Tıpkı Tarsus’ta siyasetin kalktığı gibi.
Şimdi siyasetçi Tarsus’un işlek caddelerinde bilbordlar resimlerini asıyorlar.
Mimikleriyle seçmenlerle konuşuyorlar.
Çok kişi de aldırış bile etmiyor.
Kimsenin acı kahvesini veya çayını içmemiş ki.
Siyasi sohbetler esnaf gezmesiyle oluyor.
O gezmede ayaküstü oluyor.
Bunun adına da transit gezme diyorlar.
Adayların bazı kahvehanelerde veya başka yerlerde lafları geçiyor.
Yani şimdi aday almıyor.
Partiler oy alıyorlar.
Siyasette insan eski günleri çok özlüyor.
Öyle günlere geldik ki.
Köyün adı mahalle oldu.
Bereket versin.
Biri yeni doğmuş çocuğuna köyüm adını vermiyor.
Nasıl ki bazı zenginler Mısır’da Nil Nehrini gezip ayı seyrediyorlar.
Çocukları kız olursa adını Nil koyuyorlar.
Bizde de köyüm adı konabilir.
Maksat köy adı yaşasın.
Evet, ben yazımı yazarken kahve içiyordum.
Tadına doyamadım.
Daha ne kahveler içeceğiz bakalım.
Yine de biz köylünün kahvesini içeriz canım.