AMAN HA KAZMA
Hilmi Dolaşmaz
hilmi@tarsusmerhabagazetesi.com -Bir asırdır Tarsus’ta toprağı kazan kazmış.
Evler yapılmış.
Apartmanlar yapılmış.
Han hamam yaptırılmış.
Kimse gıgını çıkarmamış.
Şimdi ise aman ha sakın kazmayın diyorlar.
Yahu kazan kazmış.
Birçok tarihi eser yapıların altında kalmış.
Hatta Tarsus çarpık bir imar planına şahit olmuş.
Şimdi, aman ha.
Sakın kazmayın diyorlar.
Peki, kazan nasıl kazıyor?
Biliyoruz ki.
Bu şehirde üç metre kazarsak bir şey çıkmaz.
Üç metre temel atıyoruz.
Tarihi eser altta kalıyor.
Üstüne istediğimizi yapıyoruz.
Tarsus Belediyesi de bir yere büyük bir alan yaptıracak.
Aman ha.
Sakın kazma vurmayın diyorlar.
Zamanında buraya kazmaları vuran vurmuş.
O zaman aklımız neredeydi?
Bir Cleopatra kapısı kalmış kazma vurmadığımız.
Onu da geçmiş yıllarda sözüm ona restore etmişiz.
Bir taş ocağından taşları getirip üstünü örtmüşüz.
Cleopatra kapısının üstünü kapatmışız.
Adına restore demişiz.
Yabancı turist geliyor.
Bakıyor ve yutmuyor.
Söylenecek çok mesele var ama ben burada kesiyorum.
Bu şehre hizmet getirmeye çalışanın önüne geçiyoruz.
Benim çocukluk arkadaşımın babasının bir türküsü vardı.
“Hamama giderken Bohçam tutuştu.
Uçkurum çözüldü Şalvarım düştü.”
Evet, bende bir Türkü şöyleyim.
“Apartmanları diktik.
Tarihi eserler daha derinde kalsın diye.”
Evet, Tarsus’ta bir Yarenlik alanı var.
Yaptıran sağ olsun.
Buraya kimi ATATÜRK Caddesi diyor.
Kimisi Yarenlik alanı diyor.
Bana kalırsa yeni bir isim daha eklendi.
Tavuk döneri caddesi.
Bunu yazarken aklıma siyaset geldi.
Yakında siyasette bir yazılı çatışma çıkar gibime geliyor.
Bakalım Ankara buna ne diyecek?
Bana kalırsa Tarsus.
Siyasette ihmal edilmiş bir şehir.