Bir Varmış Bir Yokmuş

Çocukken akşam yatakta yatmamız için annelerimiz bize masal anlatırlardı.

Hele hava yağmurlu olursa o masal o kadar güzel olurdu ki.

Şimdi benim yazacaklarım masal değil ama sizlere masal gibi gelir.

Yıllar evvel Tarsus’ta küçük bir havaalanı varmış.

Küçük uçaklar iniş kalkış yaparlarmış.

Yine eski yıllarda şimdi Mithatpaşa mahallesinde hipodrom varmış.

Bu hipodromun etrafı açıkmış ama at yarıştırırlarmış.

Aynı mahallede Karamehmetlerin at harası bile vardı.

Yine o tarihlerde Tarsus Adana’ya bağlıymış.

Kim bilir daha neler neler varmış.

Daha çok eski tarihte Kleoptra gemisiyle Tarsus’tan en büyük kütüphaneyi götürmüş.

O zaman Tarsus şehri bir cennet gibiymiş.

Şimdi o muhteşem şehir yeraltında.

Yakın tarihe dönelim.

Türkiye de ilk elektrik Tarsus’ta yanmış.

Yani bu şehre elektrik gelmiş.

Mersin’i sorarsanız.

O tarihlerde Mersin küçük bir balıkçı köyüymüş.

Allah’ın hikmetine bakın.

Balıkçı köyü deniz sayesinde koca bir vilayet olmuş.

Tarsus Belediye Başkanı da o vilayete Belediye Başkanı oldu

İlk adaylığı açıklandığında, Burhanettin Kocamaz Mersin’de kazanamaz dediler.

Kocamaz azmetti, mücadeleyi bırakmadı ve seçildi.

Birde ne görsün.

Tarsus’tan bir çok kişi, orada çalışıyor gösterilmiş ve bunlar hiç işe gitmeden ATM’den maaşlarını almışlar.

Burhanettin Kocamaz’da bunları tespit etmiş işlerine son vermiş.

Bunun bazı saklı meselesi var.

Kocamaz’la baş başa kalırsam anlatırım.

Bende bugün hikâye anlatmaya başladım.

Hikâye bu ya.

O ATM aylıklarından başkaları da sebepleniyor derlerdi.

Birde şu atasözü var.

Haramın temeli olmaz derler.

İşte temel göründü ve çöktü.

Bir varmış, bir yokmuş.

Masala devam edersem bu gazetenin sayfalarına sığmaz.

Yeter, bende Masal anlatırken uykum geldi.