ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU

Geçtiğimiz hafta belediyenin güneş enerjisi toplayacak ve elektriğe dönüşecek hizmetin temelini törenle attık.

Törene bende gittim.

Törende bizlere kumanya verdiler.

Kavrulmuş et.

Yoğurt  verdiler.

İki çatal etten aldım.

İki kaşıkta yoğurttan aldım.

Kutunun ağzını kapattım ve çöp toplayan kişinin getirdiği büyük poşetin için attım.

Memurun biri beni takip edermiş.

Bir yerde demiş ki.

Hilmi Dolaşmaz kavurmaya vurdu. Yani yedi.

Ben bu terbiyesizi biliyorum.

Kucağımda mı oturuyordun be terbiyesiz.

Neyse onu yine de affettim.

Törende ilkönce Yeni Mahalle Muhtarı konuştu.

Konuşmasının için de Belediye Başkanımızın hizmetlerinden memnun ki.

Belediye Başkanımız taşın altına elini koydu dedi.

Belediye Başkanı aylardır elini taşın altına koymadı.

Gövdesini bile koyuyor.

Yapılan çalışmalar belli ve yapılacaklar arka arkaya geliyor.

Ben iki çatal kavurma yedim diye bunu yazmıyorum.

Bazen diyorlar ki.

Bunu çok övüyorsunuz.

Gel gör kardeşim.

Yalan yazmıyoruz.

Gerçek plan ve programlar gözümüzün önünde açıklanıyor ve yavaş yavaş yapılıyor.

Bize yazılarımızdan dolayı para veren de yok.

Görüyor ve yazıyorum. Yok, böyle yazmayacağız.

Ne yazacağız?

Belediye Başkanı üflüyor.

Yahu adamın üflemesinde bile hizmet var.

Neden gelip görmüyorsunuz?

Geçenlerde yazdım.

Şevket Can, iki belediye otobüsünü çeksin belediyenin önüne.

Bunları bindirsin ve hizmet yerlerini gezdirsin.

Ben iki çatal kavurma.

İki kaşık yoğurt yedim diye yazmıyorum.

Ben böyle törenlerde belediye başkanının simit dağıtmasını tavsiye ediyorum.

Bakın, bu şehirde gözle görülen hizmetler var.

Eski çarşılara kadar hizmet gitti.

Yıllardır eskimiş dükkânlar onarıldı.

Gidin görün o çarşıdaki temizliği görün.

Bu şehre modern otelde yapılacak

On bin kişilik alanda yapılacak.

Berdan projesi tamamlansın bakacaksınız ve hizmeti göreceksiniz.

Daha çok şeyler yapılacak ama beş sene yetmeyecek.

Bir beş sene daha verelim diyeceğiz.

Size söz veriyorum.

O hizmetlerin açılışında sudan başka bir şeyi ağzıma koymayacağım

Tarsus’ta neden o eski gazozlarımızı çıkaran yok.

Vallahi satılır.

Eskiden üç dört gazoz çıkaran firmamız vardı.

Şimdi meyve fabrikasını neden bu şehre yaptırmıyoruz?

Tarsus’ta müteşebbis yok.

Bu işi yaptırsa, yaptırsa Ziraat Odası Başkanımız yaptırmak için elini taşın altına koyar.