MEDET HEY
Hilmi Dolaşmaz
hilmi@tarsusmerhabagazetesi.com -Zaman zaman aklıma geliyor.
Tarsus’un gazel hanları vardı.
Tarsuslu Kaplan devlet sanatçısı oldu. Emekli olduktan sonra fazla yaşamadı.
Tarsuslu İzzet var.
Yaşıyor.
Yüzü hep gülen bir kardeşimiz.
Şimdi ben bunu neden yazdım?
Şöyle bir düşündüm.
Kaç yıldır yazı yazarım.
Meğer bu şehir için hep “medet hey” demişim.
Sesimi ve sesimizi kimse duymamış.
Rahmetli Adnan Menderes.
Tarsus’a geldiğinde bir öğretmenimiz arabasının önüne yatmış.
Ne istiyorsun demiş.
Öğretmen: Tarsus’a bir lise yapmanızı istiyorum demiş.
Rahmetli Menderes, Cumhuriyet Alanında konuşurken.
Liseniz en kısa zamanda yapılacak demiş.
Menderes Tarsus’tan ayrılmış ve Tarsus Lisesinin temeli hemen atılmış.
Şimdi “medet hey” diye bağırmaya gerek yok.
Bak şu yüzden cenazem kalkıyor diye biri benim yerime bağırsa Cenazeye geleceklerse de gelmezler.
Bir iki yıldır bağırıyoruz ve yazıyoruz.
Kaymakamlık binası yıkılacak.
Hepsi bir sarsıntıya bağlı.
Sanki siz ölün biz cenazeye geliriz gibi bir vurdumduymazlık var.
Bu şehirde Milli Eğitimin bile bir binası yok.
MEDET HEY…
Demek ki belediye olmazsa bu şehir “Koca Köy” olacak.
MEDET HEY…
Bu şehrin baklavası meşhurdu.
Bu şehrin şalgamı meşhurdu.
Bu şehrin ayranı bile meşhurdu.
Birinin patentini almadık.
Şimdi hiç biri meşhur değil.
Şalgam zamanı değilken şalgam yapıyoruz.
Baklavanın bile yufkasını doğru dürüst açmadan üzerine şırasını döküyoruz.
Eski yoğurtlar kalmadı.
Şimdi su niyetine satıyoruz.
MEDET HEY demekten boğazım yırtıldı.
Dinleyen bile yok.
Şimdi ya ses ver.
Yada kes diyorlar.