Tarsus Dedikodunun Yatağı

İki arkadaş bir lokanta da otursun.
Sabahleyin İstanbul’dan bir Tarsuslu hemen arkadaşını arar.
Akşam falan lokantada oturuyordunuz
Neyse.
Ayalar evvel Tarsus’ta bir laf dolaştı durdu.
Tarsus’ta yeni yapılan cezaevine 3 bin gardiyan gelecekmiş diye.
Tarsus’ta ev kiraları hemen zamlandı.
Yıllığı üç bin lira kiraya giren evlere 8 bin lira kira istemeye başladılar.
Sizin anlayacağınız Tarsus’ta ev kiraları misli misli arttı.
Gardiyanların çoğu geldi.
Şimdi diyorlar ki.
Cezaevinde inşaat devam edecekmiş.
Bin gardiyan daha gelecekmiş.
Yahu Dünyada bir cezaevinde üç bin gardiyan yok.
Bakalım bu dedikodu daha ne kadar devam edecek.
Kiralar uçup gidiyor.
Hayırlısı olsun bakalım.
Bundan sonra nasıl bir dedikodu çıkacak?
      
ALLAH RAHMET EYLESİN
Evet, Allah Rahmet Eylesin.
Şair Abdurahim Karakoç, köyden askere gitmiş arkadaşına şöyle bir mektup yazmıştı.
     
“Irazların Memik ile kel durdu
Sinanoğlu Muharremi öldürdü
Keş Ahmet Bayramda Namaz kıldırdı
Kerim ağa Köyden göçtü duydun mu?
Erkek Fatma Dişi çürük Mahiri güpe gündüz aldı kaçtı duydun mu?”
  
 Sizin anlayacağınız Tarsus’taki evlerde gelecek gardiyan sayısına göre kat kat arttı.
 Daha durun bakalım bu şehirde dedi koduyla neler zamlanacak?
Tarsus’ta akşamdan sonra bir cinayet işlensin.
Bir kişi öldürülmüşse sabaha kadar cinayetin sayısı artar.
Bir tarihte Tarsus Yenises Gazetesin de1 Nisanda şöyle bir manşet atmıştım.
“Gazetemiz Yazarı Hilmi Dolaşmaz öldü.”
Başlık böyleydi.
Yazının içinde de1 Nisan havasıyla geri canlandı diye yazmıştım.
Dışarı çıktım Tarsus’ta dolaşıyorum.
Benim öldüğümü bana soranlar oldu.
Matbaaya geldim oturdum, gelenin haddi hesabı yok.
Mezarlığa giden oldumu onu bilmiyorum.
Tarsus’ta şöyle dışarı çık.
Birine bir palavra at.
İkinci caddede dolaşmaya bak.
Senin söylediğin palavrayı başkası sana anlatır.
Evet, bugünde ben palavra yazısıyla dolup taştım.
Haydi hayırlısı.