Tarsus’un Kaderi

Her zaman yazarım.
Tarsus Dünya’nın geçiş noktası olan bir şehir.
Durmadan da yazıyorum.
Tarsus 54 vilayetten büyük.
Bana göre köyden farkı yok.
Son beş yıldır Tarsus adeta bakımsız bir şehir haline geldi.
Yağcılık olmasın ama yeni Tarsus Kaymakamı geldi de biraz harekete geçti.
Bundan sonra da hareket görülecek.
Bundan evvel ki Kaymakam zamanında çok ihmallere uğramış bir şehir halindeydi Tarsus.
Ben yazacak olsam.
Belki de mahkemelik olurum.
Haklı da çıkarım.
Tabi bunlar başka mesele.
Tarsus’un yeni Kaymakamı geldi göreve başladı ihmal edilmiş bir konuyu canlandırdı.
Kaymakam Halk günü yapmaya başladı.
Bunlar gözden kaybolmuş bir konuydu.
Geçtiğimiz hafta Tarsus’ta balık avına giden iki bekçimiz balık avında kayboldular.
Allah’ın rahmeti üzerlerinde olsun.
Bana göre de bulunmazlar.
Bunun örneği daha evvel meydana geldi.
Herhalde on sene oldu halen onlardan haber yok.
Acaba sebebi NEDİR?
Bu konuda oturup çalışmalar yapmak lazım.
Burası neden insanları içeri çekiyor?
Şimdiye kadar meydana gelen olayların bir tahlilini yapmak gerekir.
Şimdi KADER deyip geçmeyelim.
Bana kalırsa Tarsus ihmale uğramış bir şehir.
Tarsus’ta, Tarsus’a bağlı sahil kesimlerine levhalar dikmek lazım.
Hatta balık avlamayı bile yasaklamak lazım.
Bilhassa bu sahillerde bilhassa Pazar günü çok sayıda balık avlayanlar var.
Kimisini kader yakalıyor.
Kimisi nasıl gidiyorsa gidiyor.
Bir daha haber alınmıyor.
Oturup iyi düşünmek lazım.
Bu sahillerden çok sayıda kaçak mallarda inerdi.
Yine bu sahilde geceleri jandarmayla birlikte sabaha kadar nöbet tuttuğum günler olmuştur.
Şimdi ne arayan var ne soran.
Ben yaşlandım.
Fakat gençliğimi ben arıyorum.
Burası TARSUS.
Evet, DÜNYA’NIN geçiş noktası.