15 Ağustos 2021 - Pazar
Göç Üzerine Not
Yazar - Şeref Kemal Ak
Okuma Süresi: 3 dk.
1414 okunma
Şeref Kemal Ak
seref@tarsusmerhabagazetesi.com -
Taliban’ın Mezar-ı Şerif’i ele geçirmek için başlattığı saldırılar sonucu Mezar-ı Şerif’in düştüğü bildiriliyor. Şehirdeki Afgan ordusunun bazı birliklerinin kaçtıkları belirtilirken, Raşid Dostum’a bağlı Özbek, Türkmen ve Kırgız birliklerinin hala şehri savundukları ifade ediliyor. Durum umutsuz gibi.
Konunun uzmanı bir Ağabey ile sohbet ettik. Afgan göçü diye ifade edilen göç seyri yaklaşık 15 yıla yayılarak ortalama 300 ila 350 bin bantında bir sayıya tekabül ediyor.
Afganistan’dan gelen nüfusun içindeki unsurları sorarsanız; Özbek , Türkmen, Kırgız ve küçük te olsa Hazar Türkleri var. Özellikle Hazaraları İran Türkiye’ye göçe zorluyor. Bir de Tacikler var ama onlarda Türkiye’yi tercih etmiyorlar.
Parti grubunda Doğu Türkistanlılara kürsü verenler şimdi Türk soylu göçe, Taliban zulmünden kaçan Türklere sırt dönerek “Afgan Göçü” diye tutturup muhalefet korosu içindeki yeri alıyorlar.
Peştun ağırlıklı Taliban Mezar-ı Şerif’i ele geçirdiğinde yani tam da bu sıralar Türklerin Afganistan coğrafyasında kalma, hayatta olma şansları sıfır. Büyük bir katliamla karşı karşıya kalacaklar.
Devlet Bahçeli’nin geçen hafta mülteci çıkışında ki ‘Gerekirse Taliban ile görüşülmeli’ ifadesinin şifresi şimdilerde çözülmekte.
Ayrıca Tarsus’ta mülteci ve göç üzerine cümle kuracaklar da ifadelerini dikkatle seçmeleri lazım. Zira ilçemizde bulunan Şehit Mustafa Mahallemizin bilinen adı AVGAN yani Afgan. Vakti zamanında Afganistan coğrafyasından gelen Türklerin kurduğu esmer ve çekik gözlü Özbek kardeşlerimizin oturduğu mahallemiz. İşin aslı bu listeyi uzatırsak bu gün siyaset yapan bir çok tanıdık ismin bulunduğu Ulaş köyümüze, Arıklı köyümüze kadar uzar. Özbek köyümüzün hikayesi de böyledir.
Suriyeli mülteciler için ne düşünüyorsun diye sorarsanız?
Daha önce ifade ettim Suriye’den gelenler ile ilgili sistematik olmayan bir misafir ediliş var. Kontrollü geri dönüşün bir an evvel sağlanmasını ümit ediyorum. Fakat Suriye’den gelen göçün mezhepsel yanının görmezden gelinmemesi lazım. Bölgede değişen demografik yapı tamamen mezhepsel. Bununla birlikte muhalefetin Suriyeli karşıtlığını, bölgemizde ataları Suriye’den göçle gelmiş Nusayri kökenli vatandaşlarımızın, yöneticilerin dillendirmesini hayretle karşılıyorum. Suriyeli karşıtlığımı yapıyorlar yoksa kendileri ile göçle gelenlerin mezhepleri farklı diye mi bu tutum içindeler bir izah etseler çok iyi olacak.
Konunun uzmanı bir Ağabey ile sohbet ettik. Afgan göçü diye ifade edilen göç seyri yaklaşık 15 yıla yayılarak ortalama 300 ila 350 bin bantında bir sayıya tekabül ediyor.
Afganistan’dan gelen nüfusun içindeki unsurları sorarsanız; Özbek , Türkmen, Kırgız ve küçük te olsa Hazar Türkleri var. Özellikle Hazaraları İran Türkiye’ye göçe zorluyor. Bir de Tacikler var ama onlarda Türkiye’yi tercih etmiyorlar.
Parti grubunda Doğu Türkistanlılara kürsü verenler şimdi Türk soylu göçe, Taliban zulmünden kaçan Türklere sırt dönerek “Afgan Göçü” diye tutturup muhalefet korosu içindeki yeri alıyorlar.
Peştun ağırlıklı Taliban Mezar-ı Şerif’i ele geçirdiğinde yani tam da bu sıralar Türklerin Afganistan coğrafyasında kalma, hayatta olma şansları sıfır. Büyük bir katliamla karşı karşıya kalacaklar.
Devlet Bahçeli’nin geçen hafta mülteci çıkışında ki ‘Gerekirse Taliban ile görüşülmeli’ ifadesinin şifresi şimdilerde çözülmekte.
Ayrıca Tarsus’ta mülteci ve göç üzerine cümle kuracaklar da ifadelerini dikkatle seçmeleri lazım. Zira ilçemizde bulunan Şehit Mustafa Mahallemizin bilinen adı AVGAN yani Afgan. Vakti zamanında Afganistan coğrafyasından gelen Türklerin kurduğu esmer ve çekik gözlü Özbek kardeşlerimizin oturduğu mahallemiz. İşin aslı bu listeyi uzatırsak bu gün siyaset yapan bir çok tanıdık ismin bulunduğu Ulaş köyümüze, Arıklı köyümüze kadar uzar. Özbek köyümüzün hikayesi de böyledir.
Suriyeli mülteciler için ne düşünüyorsun diye sorarsanız?
Daha önce ifade ettim Suriye’den gelenler ile ilgili sistematik olmayan bir misafir ediliş var. Kontrollü geri dönüşün bir an evvel sağlanmasını ümit ediyorum. Fakat Suriye’den gelen göçün mezhepsel yanının görmezden gelinmemesi lazım. Bölgede değişen demografik yapı tamamen mezhepsel. Bununla birlikte muhalefetin Suriyeli karşıtlığını, bölgemizde ataları Suriye’den göçle gelmiş Nusayri kökenli vatandaşlarımızın, yöneticilerin dillendirmesini hayretle karşılıyorum. Suriyeli karşıtlığımı yapıyorlar yoksa kendileri ile göçle gelenlerin mezhepleri farklı diye mi bu tutum içindeler bir izah etseler çok iyi olacak.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları